Yaşlılık, yaşamın evrelerinden biridir.
Yaşlılık döneminde yeterli ve dengeli beslenmenin sağlanması, gereksinme
duyulan besin ögelerinin vücuda alınması, kronik hastalıkların (kalp-damar
hastalıkları, diyabet, osteoporoz, bazı kanser türleri vb.) oluşumunun
önlenmesi, sağlığın korunması, iyileştirilmesi ve geliştirilmesi açısından önem
taşımaktadır. Yaşlanma ile oluşan tat ve koku almadaki azalma, diş kayıpları,
iştahsızlık, besin ögelerinin sindirimi ve emilimin azalması gibi faktörler
beslenmeyi olumsuz etkileyebilmektedir.
Yaşlıda Sağlıklı Beslenme Önerileri
Yaşamın
her döneminde olduğu gibi yaşlılık döneminde de öneriler doğrultusunda sağlıklı
beslenmenin sağlanması, enerji ve besin ögelerinin önerilen düzeyde
tüketilmesine ve beslenme yetersizliğine bağlı oluşabilecek akut ve kronik
sağlık sorunlarının oluşumunun önlenmesine katkıda bulunur. Ayrıca yaşlılık
döneminde yeterli ve dengeli beslenmenin ve vücut ağırlığı denetiminin
sağlanması; bireylerin sağlığının korunması, iyileştirilmesi ve
geliştirilmesinde önem taşımaktadır. Bu öneriler:
- Besin
çeşitliliği sağlanmalıdır: Besin
çeşitliliği, biyolojik olarak veya besin değeri birbirinden farklı
besinlerin tüketilmesidir. Vücudun gereksinme duyduğu tüm besin ögelerini
tek başına sağlayan bir besin yoktur. Her besinden yaşlı bireyin gereksinmesine
uygun miktarlarda tüketilmelidir.
- Günde
en az üç öğün beslenilmelidir: Her gün üç ana
öğünde besin çeşitliliği sağlanarak, gereksinme duyulan miktarlarda besin
tüketilmelidir. Yaşlılarda öğün atlanması yetersiz beslenmenin bir
göstergesidir. Sağlıklı beslenmede ana öğünlerin atlanılmaması kadar
öğünde tüketilecek besinlerin seçimine de dikkat edilmelidir
- İdeal
vücut ağırlığı ve kas gücü korunmalıdır: Yaşlı
nüfusta, iskelet kas kütlesi ve gücünde azalma yaygındır. Kas kütlesindeki
azalma, fiziksel aktivitede azalmaya yol açar. Bunun sonucunda metabolik
hız ve kemik mineral yoğunluğu azalır. Yaşlanma ile enerji harcamasında
oluşan azalma, enerji tüketimindeki azalma ile dengelenerek, ideal vücut
ağırlığı sürdürülmeli ve şişmanlık, vücut yağının artması önlenmelidir.
Yaşlıda vücut kas kütlesinin korunmasında her öğünde yeterli miktarda ve
kaliteli protein alımı sağlanmalıdır. Az yağlı süt ve süt ürünleri, etler-tavuk-balık,
yumurta ve kuru baklagiller iyi kaliteli protein kaynaklarıdır.
- Besinler
doğru hazırlanmalı, pişirilmeli ve saklanmalıdır: Yemekler
hazırlanırken uygun yöntemler tercih edilmelidir. Yağda kızartma yerine
ızgara, fırında pişirme ve haşlama yöntemleri uygulanmalıdır.
- Sebze
ve meyveler bol ve çeşitli tüketilmelidir: Sebze
ve meyveler, vitamin ve minerallerin zengin kaynağıdır. Sebze ve
meyvelerin bol ve çeşitli tüketilmesinin; kalp hastalıkları, bazı kanser
türleri ve insüline bağlı olmayan diyabetten korunmada, hipetansiyonun
önlenmesi ve kontrolünde, katarakt ve diğer bazı göz hastalıklarından
korunmada etkili olduğu bilinmektedir.
- Ekmek
ve diğer tahıllar yeterli miktarda tüketilmelidir: Ekmek,
pirinç, makarna, bulgur ve unla yapılan besinler karbonhidratların zengin
kaynağıdır. Tahıllar genellikle düşük yağlı olup, kolesterol içermez. Tam
tahıl ürünleri, B grubu vitaminler, E vitamini, özellikle demir, çinko,
magnezyum ve fosfor olmak üzere birçok minerali yapılarında bulundururlar.
- Doymuş
yağ tüketimi azaltılmalıdır: Yaşlı bireylerde
diyetle alınan günlük enerjinin en fazla %30’u yağdan sağlanmalıdır.
Yaşlılarda doymuş ve trans yağların tüketimi azaltılmalıdır.
- Su
ve diğer sıvılar yeterli miktarda tüketilmelidir: Yaşlıların
günde en az 2 litre sıvı tüketmesi gereklidir. Gereksinmeyi karşılamak
için günde 8-10 bardak su tüketilmesi uygun olacaktır.
- Posa
tüketimi artırılmalıdır: Yaşlılarda
posa içeriği yüksek besinlerin tüketimi artırılmalıdır. Posa içeriği en
yüksek besinler sırasıyla; kuru baklagiller, tahıllar, sebze-meyvelerdir.
Posanın yaşlılarda koruyucu ve tedavi edici etkileri vardır. Yaşlılarda
yeterli posa alımının sağlanması için kuru baklagil yemekleri haftada 2-3
kez tüketilmeli, sebze ve meyve tüketimi arttırılmalı ve günde 25-30 g
posa alımı sağlanmalıdır.
- Kalsiyum
içeriği yüksek besinler tüketilmelidir: Yaşlanma
ile kalsiyum gereksinmesi artar. Kalsiyumdan zengin ve vücut tarafından
kullanılabilirliği yüksek olan; süt, yoğurt, peynir gibi hayvansal
kaynaklı besinlerin günde en az 500g tüketilmesi sağlanmalıdır.
- Tuz
ve sodyum tüketimi azaltılmalıdır: Aşırı tuz
tüketimi; hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları ve idrarda kalsiyum
atımında artış nedeniyle osteoporoza neden olabilir. Yaşlı beslenmesinde
tuz tüketimi azaltılmalı, az tuzlu besinler tercih edilmelidir.
- Şeker
tüketimi azaltılmalıdır: Yaşlılarda dengeli
bir diyetin karbonhidrat içeriği, günlük enerjinin %55-60’ı arasında
olmalıdır. Yaşlı beslenmesinde ilave şeker (basit şeker) tüketimi
azaltılmalıdır.
- Alkol
içilmemeli ve sigara kullanılmamalıdır: Alkolün
sağlık üzerine olumsuz etkileri vardır. Sigara; osteoporoz oluşumu, bazı
kanser türlerine, vücuttan besin ögeleri kaybı nedeniyle yetersiz
beslenmeye neden olur. Yaşlının yeterli ve dengeli beslenmesinde alkol ve
sigara tüketmemesi önerilir.
Yaşlılığa
bağlı hastalıkların önlenmesinde; yeterli ve dengeli beslenme, fonksiyonel
durumun sürdürülmesi, hastalık ve sakatlıklardan korunmada önemlidir.
Kurumumuz
mutfağında günlük yapılan yemeklerinizin menüsü yaşlılarımızın günlük gıda
gereksinimlerine göre organik-doğal ürünler ile 3 ana ve 3 yardımcı öğün olarak
doktorumuz, uzman diyetisyen ve sertifikalı aşçılarımız tarafından
hazırlanmaktadır.
Beslenme
programlarında; yaşla birlikte görülme sıklığı artan yüksek tansiyon,
kalp-damar hastalıkları, böbrek hastalığı, şeker hastalığı gibi kronik
hastalıkları olan misafirlerimize özel diyetler uygulanır. Bakım merkezimizde hastalık ve ihtiyaç durumuna uygun beslenme
programı hazırlanır.
Liman Huzurevi ve Yaşlı Bakım Merkezimizde, yemeğini kendi yiyemeyecek durumda olan
misafirlerimize yemekleri görevli bakım personelleri tarafından yedirilir,
doktor ve hemşire takibi ve desteği sağlanır.